Kasabanın Sırrı II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde İtalya’da geçen güzel bir komedi filmi. 1969 ABD yapımı olan filmin özgün adı The Secret of Santa Vittoria’dır. Amerikalı romancı Robert Crichton’ın 1966 yılında yazdığı romandan uyarlanan filmin yönetmenliğinde Stanley Kramer, başrolde ise Anthony Quinn var.
Film 1970’de en iyi kurgu ve en iyi özgün müzik dallarında Oscar’a aday gösterildi, en iyi müzikal film dalında ise Altın Küre ödülünü kazandı.
İtalya’nın Santa Vittoria kasabası bağcılık ve şaraplarıyla ünlüdür. Film kasaba halkının 1 milyon şişe şarabı Alman askerlerinden saklamasının trajikomik öyküsünü anlatıyor. Kasabanın idaresi faşistlerin elindedir. Bir gün Fabio adındaki genç, kasaba meydanına gelip Mussolini’nin öldüğünü ve artık Faşizm’in sona erdiğini duyurur. Kasaba halkı önce tepki vermez ama sonra bu durumu kutlamaya başlarlar. Kasabada şarap satan ve bir şarap evinin sahibi olan Italo Bombolini (Anthony Quinn) birçok kasabalı gibi Mussolini’ye eskiden destek vermiş hatta bir su deposuna tırmanıp övgü dolu bir söz yazmıştır. Faşist yönetimin uygulamaları sonucu hayal kırıklığı yaşamış olan Bombolini sarhoş olup (genelde kasabanın ayyaşı ve soytarısı olarak görülür) su deposuna tırmanır ve yazıyı silmek ister, ama tırmandığı yerde tükenmiş bir biçimde mahsur kalır. Karısı Bombolini’den bıkmıştır. Karı koca kavgasında Bombolini’yi destekler sürekli Bombalini’nin adını bağırmaktadırlar.
Bir taraftan da faşist idareciler korku içinde ne yapacaklarını düşünmektedirler. Bu sırada halkın bir araya gelip “Viva Bombolini” diye slogan atmalarını yanlış anlarlar; halkın belediye başkanı olarak Bombolini’yi seçtiğini düşünürler ve gidip belediye başkanlığını Bombolini’ye verirler. Oysa herkes Bombolini’nin işe yaramaz bir ayyaş olduğunu bilir. Karısı bile Bombolini’yi evden kovar.
Sakin geçen günlerin ardından geri çekilen Alman orduları yollarının üzerindeki kasabaları geçici olarak işgal edip savaş giderlerini karşılamak için kasabalıların mallarına el koymaya başlarlar. Santa Vittoria’ya kötü haber ulaşır. Almanlar şaraplara el koymak üzere yoldadır. Kasabada 1 milyon şişe mahzene istiflenmiş şarap vardır. Bombolini ve arkadaşları Almanlara bir miktar şarap verip büyük bir kısmını saklama kararı alırlar. Romalılardan kalma bir mağaraya şarapları taşımak için bütün kasaba seferber olur ve şişeleri gece gündüz elden ele bu eski mağaraya taşırlar. Şarapları depolamak için mağaradaki tünelleri kullanırlar ve girişlerine duvar örüp mağaranın boş görünmesini sağlarlar.
Kasabaya Almanlar gelir, başlarında Yüzbaşı von Prum (Hardy Krüger) vardır. Aslında kasabalılara kötü davranmaz, sadece envanter çıkarılmasını ve şarapları istediklerini söyler. Bombolini kendini yerden yere atarak yaptığı pazarlıkla Yüzbaşıyı Almanlara ayırdıkları 300.000 şişeden daha azına razı eder. Bu sırada bir SS subayı gelip kasabada 1.000.000 şişe olması gerektiğini söyler. SS subayı yanında Cinzano Vermut fabrikasından yetkililerle gelmiştir. Yalan ortaya çıkmak üzeredir. Almanlar her yeri ararlar ama bir sonuç elde edemezler; hatta halktan iki kişiye işkence yaparlar, yine de doğruyu öğrenemezler. SS subayı kasabada 1.000.000 şişe şarap olmadığına inanır ve gider. Ama Yüzbaşı von Prum kendisinin aptal yerine konulduğunu anlayarak gerçeğin peşine düşer.
Bu sırada merkezden çekilme emri gelir ama Yüzbaşı von Prum son defa şansını denemek ister ve kasaba meydanında halkın önünde Bombolini’nin kafasına silah dayar. Kimseden ses çıkmaz. Yüzbaşı şarapları da istemediğini sadece doğruyu bilmek istediğini söyler ama nafile.
“Siz ne biçim insanlarsınız” diye bağırır ve gerçeği öğrenemeyeceğini anlar. Bombolini bir şişe şarap alır ve Yüzbaşıya hediye eder. Bombolini “Bunun geldiği yerde 1.000.000 şişe daha var” demeyi de ihmal etmez. Bu şekilde Almanlar kasabayı terk eder. Kasabanın sırrı korunmuştur.
Bir sahnede şarap için “emeğimizin kanı” tabiri kullanılır. Geçim kaynağı şarap olan bir halkın şarabı böyle tanımlaması çok daha etkileyicidir.