Söyleşi : Nazım TOKŞEN
5 Ocak 2020 günü Dersim’de kaldığı yurttan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Gülistan Doku’nun ailesinin başvurusu üzerine başlatılan arama çalışmaları, bir yıldır devam etmekte.
Gülistan Doku, Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Diyarbakır’da yaşayan ailesi Dersim’e gelerek kızlarının kaybolduğu ihbarında bulundu. Polis, Gülistan Dokunun arkadaşlarıyla görüştü ve Gülistan’ın cep telefonu sinyallerini izledi. Polis, aldığı bilgiler doğrultusunda Gülistan Doku’nun en son Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Sarısaltuk Viyadüğü’nde görüldüğü bilgisine ulaşınca bunun üzerine ekipler, günlerce baraj gölünde arama çalışması yaptı fakat bu çalışmalardan bir sonuç alınamadı. Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden tam 1 yıl geçti. Biz de bu bir yılda yaşanan gelişmeleri Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku ile konuştuk.
- Süreci anlatır mısınız?
5 Ocak günü Diyarbakır’dan, Tunceli’ye geldik. Gülistan’ın kaybolduğunu aynı gün hemen dilekçe ile emniyet müdürlüğüne bildirdik. Kaybolduğunu anlamıştık çünkü aynı günün gecesinde Gülistan’ın arkadaşı bizi arayarak Gülistan’ın, Zaynal tarafından darp edildiğine dair bize bilgi verdi. Ayrıca Gülistan’ın o sabah yine ZaynalAbakarov ile görüştüğü bilgisini de bize iletti. Bu bilgileri alan herkesin aklına otomatik olarak şu gelir; Gülistan, kaybolmadan önce Zaynal tarafından darp edilmiş ve en son da onunla görüşmüş. Dolayısıyla Gülistan’ın neden ve nasıl kaybolduğunu en iyi bilebilecek kişinin Zaynal olduğu aşikârdır. Bugün Gülistan Doku bir bakanın kızı olsaydı o da aynı şeyi düşünürdü. Gülistan Doku gece 00.30’da Zaynal’ın ailesine mesaj atıyor, “korkuyorum” diye, Gülistan neden korkuyordu? Neden o saatte Zaynal’ın ailesini aradı? Bu sorularımız hiç cevap bulamadı. Herkesin haklı olarak soracağı bu soruların cevapları bulunabilmiş olsaydı, biz bir yıldır Gülistan’a ne oldu diye dövünüp durmayacaktık.
- Arama çalışmaları devam ediyor mu? Ne aşamada?
Şimdi gelinen noktada arama çalışmalarına baktığımızda, çalışmalar Uzunçayır Baraj Gölü’nde yoğunlaştı. Dalgıçlar ilk günden beri Gülistan’ın suda olmadığını söylüyorlar. “Suda olsaydı şimdiye dek bulurduk” dediler. Bu konuda birkaç örnek verdiler. “Y.G, E.K, A.N hepsi suya düşmüşlerdi, hepsini bulduk ve sudan çıkardık. Bu baraj suyu durgun bir su olduğu için bulmak daha kolay oluyor.” diye bilgi verdiler.
- Sizce, arama çalışmalarındaki eksiklikler nelerdir?
Biz aile olarak konunun adli bir vaka olarak araştırılmasını, şehirdeki mobeselerin ve HTSlerin detaylı bir şekilde incelenmesini istedik. Bizim sıkıntımız görüntülerin iyileştirilememesiydi. Mesela Gülistan’ın köprüde bir görüntüsü var, eğer o görüntü çözülseydi bugün Gülistan’ın başına ne geldiğini hepimiz bilecektik. Devamında şunu da belirtmek istiyorum. Tunceli küçük bir kent ve bu kentin her köşesi mobese, bu kentte güvenlik çok yüksek düzeyde. Her yerde kolluk kuvvetleri var, kameralar var. İnsan şunu sormadan geçemiyor, böyle bir kentte Gülistan’dan hiç iz olmaması nasıl mümkün olabilir? İnanın akıl alır gibi değil.
- Soruşturma dosyası hangi aşamada?
Soruşturma dosyasına baktığımızda, ZaynalAbakarov’un üvey babası açığa alınmış ve onun hakkında kamu davası açılmış durumda. Aile olarak bu davadan beklentimiz var. Bu davanın bir an önce karara bağlanmasını istiyoruz. Biz Tunceli’ye gittiğimiz ilk gün, bu aileden şüphelendiğimizi bu ailenin araştırılıp incelenmesini, ifadelerinin alınmasını, Zaynalın ailesi ile beraber yaşadığı o evde kriminal inceleme ve keşif yapılmasını istemiştik. Ancak bunlar yapılmadan şikâyetimizin hemen akabinde evi taşımaya kalktılar. Orada Gülistan’a dair bir iz var mı, yok mu bunların hiçbirinin incelenmesi yapılmadı. O ev apar topar neden taşındı, ne saklandı bilmiyoruz. Bu durumda bizce soruşturma eksik kaldı.
Şimdi ben soruyorum! 21 yaşında bir kadın ortadan yok olmadan önceki gece Zaynal tarafından darp ediliyor, Gülistan ile son görüşen kişi de yine Zaynal. Ayrıca Tunceli’ye geldiğimiz ilk gün kendisi Rusya’ya kaçıyor babası da Elâzığ’a gidiyor. Bu durumda siz ne düşünürsünüz?
Eğer suçsuzsanız niye bu kadar tedirgin olup hemen kaçıyorsunuz? Üvey baba E.Y’nin yaptığı açıklamada “Gülistan’ın bulunup bulunmaması benim umurumda değil” demesini, gazetecilerin röportaj isteğini “Para verirseniz röportaj yaparız” diyerek yanıtlamasını biz etik bulmuyoruz. Bunları yapan bir polis memuru, bir kamu görevlisi. Eğer bu kayıpla ilgili bir ilgisi yoksa gelip bizimle beraber Gülistan’ı aramaları gerekmez miydi? İnsanlık bunu gerektirir, biz bu değerlerle büyütüldük, bunu öğrendik ailemizden ama gördük ki bu etik değerlere karşımızdaki insanlar sahip değil.
- Munzur Üniversitesin de görevli C.A. sizin hakkınızda neden suç duyurusunda bulundu?
Gülistan Doku’nun eğitim gördüğü Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde görevli C.A. isimli bir öğretim görevlisi varmış. Bu hoca derse geç kalan öğrencilerden 5 TL istiyor. Bunun üzerine Gülistan Doku itiraz ediyor ve devamında “Biz bu bölgelerde yaşayan insanlarız, herkesin maddi durumu iyi değil” diyerek arkadaşlarının geç kalmaları halinde bu parayı veremeyeceklerini dile getiriyor ve okul yönetimine bu konuda dilekçe veriyor. Bu konuyla ilgili dilekçesinde şunları yazıyor:
“Sınıfa hocadan sonra girdiğimiz zaman 5 TL para talep etmektedir. Para vermediğimiz takdirde derse girememekteyiz. Burslu bir öğrenci olarak bu parayı karşılayamıyorum. Dönem başından beri bu sıkıntıyla derse girmekteyim. Devamsızlık korkusuyla arkadaşlarım ses çıkaramamaktadır.”
Gülistan Doku duyarlı bir insan, aynı zamanda kendisinin ve arkadaşlarının hakkını arıyor. Akabinde bu akademisyen Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku’ya yani bana dava açıyor. Beni boş şeylerle uğraştırıyor. Ben kardeşimi arıyorum bir akademisyenin bu durumda ne yapması lazım biliyor musunuz? Bugün kendisine şunu sorması lazım bu kadını nerede nasıl bulabiliriz? Bunu düşünmesi gerekirken o bize dava açıyor, bunlarla uğraşmak acımızı yaşamamıza engel oluyor. Bize acımızı bile yaşatmıyorlar ve üstelik para toplayan kıdem ilerlemesinin durdurulması yönünde ceza alan ve suçlu bulunan kişi bana karşı suç duyurusunda bulunuyor. Bunu anlamak mümkün değil.
- Kardeşinizin bulunması ile ilgili verdiğiniz mücadelede engellerle karşılaşıyor musunuz?
Bu süreçte iki kamu görevlisi Z.A ve F.G sürekli bizim basından uzak durmamızı istediler. Gülistan Doku ile ilgili Twitter’dan yapılan tag (etiket) çalışmalarından fazlasıyla rahatsız oluyorlar, basın ve halk ile bir araya gelmemizden son derece rahatsızlar. Biz bunların neden böyle davrandığını bilmiyoruz. Süreç zor geçiyor, çünkü haklıyız ama adalet işlemiyor.
- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Son olarak şunu söylemek istiyorum. 5 Ocak’ta Gülistan’ın kayboluşunun üstünden tam 1 yıl geçmiş olacak. İnsanlardan herkesin Gülistan’ın sesi olmasını istiyorum. Bu ülkede 21 yaşında genç bir kadının kaybolmasının üzerinden bir yıl geçti; bu kadın senin, benim, valinin, milletvekilinin, bakanın, sokaktaki herhangi bir vatandaşın da kızı olabilirdi. Kulaklarımızı tıkamayalım. Gülistan çok duyarlı bir insandı. Kadın, hayvan ve çocuk haklarına çok duyarlı bir insandı.
Ablası olarak bir çağrım var! Gelin bu 5 Ocak günü hepimiz birlikte bir olup bağıralım ki Gülistan’ımız bulunsun. Gülistan bizim için ve bütün canlılar için bir pankart kaldırdı.
Şimdi gelin hepimiz Gülistan için bir pankart kaldıralım.