Çocuklar iyi yaşasın diye babalar direniyor!

Nazım Tokşen
725 views

11.01.2021

Söyleşi:Nazım Tokşen

Bursa Orhangazi’de faaliyet gösteren Cargill fabrikasında çalışan işçiler, Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için hukuksuz bir şekilde işten atıldırlar. Cargill işçileri, direnişlerinin bininci gününde Ankara’da Tarım ve Orman Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak, bakanlığa mektup verecek. Mahkemeden işe iade kararları çıkmasına rağmen, işveren mahkeme kararını yok sayarak, işçileri işe döndürmemişdir. Cargill işçileri ise ‘çocuklarımız daha iyi yaşasın’ diye çıktıkları bu yolculukta, 1000 günden beri hem Cargill’e karşı, hem de sendikalaşmanın önünde büyük bir engel olan yasalara karşı amansız bir mücadele yürütüyorlar. Biz de onların verdiği bu onurlu mücadeleyi, Tekgıda-İş Sendikasının örgütlenme uzmanı Suat Karlıkaya ile konuştuk.

Bu 1000 günlük mücadele nasıl başladı ?
Cargill işçileri ile 17 Nisan 2018 tarihinde işten çıkartıldığımız gün bir toplantı yaptık. Kendilerine iki tane yol sunduk. 1. yol Tekgıda İş Sendikası olarak davalarını açacağımızı, başka fabrikalarda işbaşı yapabileceklerini söyledik. Ancak bu fabrikalarda da çalışırken haklarını aradıklarında, yine kapının önüne konulacaklarını belirttik. 2. yol ise tekrar Cargill fabrikasında işbaşı yapabilmeleri için bir mücadele vermek ve mağduriyetin gerçek anlamda giderilmesini sağlamak. Kendilerine Tekgıda İş Sendikası olarak sahip çıkılacağını belirttik. Arkadaşlarımız mücadele yolunu tercih ettiler ve bu mücadele başladı.

Bin günü kısaca özetler misiniz?
Cargill mücadelesi 11 Ocak 2021 tarihinde bininci gününü dolduruyor. 1000 gündür aralıksız verilen bu mücadele kamuoyunun gözünün önünde gerçekleştirildi ve yürütmezler, orada yatırtmazlar, yaptırtmazlar dedikleri bütün eylemleri gerçekleştirerek, bu günlere geldi. Eylem olarak bugüne kadar neler yapıldığından ziyade, Cargill mücadelesinin amacı daha çok önem arz etmektedir. Çünkü; Cargill işçileri işten çıkarılırken tazminatlarını aldılar, daha sonra eylem sürecinde sendikal tazminat davalarını kazandılar ve burada belirtilen mahkemenin uygun gördüğü sendikal tazminat paralarını da aldılar. Ancak mücadelelerinden vazgeçmediler. Oysa ki ülkemizde verilen bu tür mücadelelerde, en fazla, davalar kazanıldıktan sonra eylemsel süreç sona erer. Sonra yaşam aynı döngü içinde devam eder.

Ülkedeki ve Cargill’de ki sendikal zorluklardan bahseder misiniz?
Ülkemizde işçiler sendikalaşmak istiyor ve bunun için çaba harcıyorlar. Ancak yasaların boşluğundan faydalanan işverenler işçileri işbaşı yaptırmayıp, çok cüzi bir ücret karşılığında sendikalaşmanın önüne geçebilmektedir. İşte Cargill mücadelesi, burada bu yasal boşluğun önüne geçebilmek için verilen bir mücadeledir.

Sendikalaşma sürecinde işverenin tavrından bahseder misiniz?
Anayasal suç işleyen bir işveren var ve mağdur edilen işçi var. İşçi mahkemeye gidiyor haklılığını ispatlıyor. Ancak mahkeme, kanunlar gereği gidip işverene, “sen sendikal suç işlemişsin,ya bu işçiyi işe al ya da şu kadar cüzi bir ücret ödemen gerekiyor” diyor. Tabii ki işveren parayı ödeyerek sendikalaşmanın önüne geçmiş oluyor. Türkiye’de ki yasaların eksikliğinden dolayı, maalesef Cargill işçileri olarak uluslararası sözleşmelerden doğan haklarımız ile işe iademizi istiyoruz.

Türkiye”de Sendikalaşma oranı çok düşük. Bunun artırılması için sendikaların üzerine düşen görev nedir?
Eğer işçi sınıfı mücadelesi istiyorsak, önce karşımızda olan güç ile şartlarımızı eşitlememiz gerekiyor. Bunun için de, sendikalaşmaya karşı çıkan patronlara korku vermek ve yasaların işçilerin lehine çıkartılması için siyasi partilere gerekli baskıları yapmak zorundayız.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

11/01/2021 Pazartesi günü saat 13:00’da Tarım Bakanlığı önünde olacağız ve daha sonra da eylemlerimize ara vermeden devam edeceğiz. İşçilerin gücünü meydanlarda gösterebilmek için, tüm dostlarımıza bu mücadelemizde yanımızda olmaları için çağrıda bulunuyoruz.
Unutmayalım ki, Cargill işçileri kazandığında sadece 14 tane işçi kazanmayacak, tüm işçi sınıfı adına bir kazanım gerçekleşecektir.