“Bırak Güneş İçeri Girsin”

Hayati Uçar
1.214 views

Çiçek Çocuklarla Görsel ve İşitsel Bir Şölen

Yönetmeni: Milos Forman
Film müziğinin bestecisi: Galt Mac Dermot
Öykü: Gerome Ragni, James Rado

Müzikal türünde ki bu filmin orjinal adı “Hair” dir. FilmTürkiye’ de “Bırak Güneş İçeri Girsin” adıyla vizyona girmiştir.

Bir müzikal ancak bu kadar güzel bir şekilde filme çevrilebilir. Bunda tabii ki ünlü Çek asıllı yönetmen Milos Forman’ın katkılarının çok etkisi olduğu tartışmasız.
Filmin senaryosu bir bütünlük içinde, kesintisiz ve akıcı şekilde devam eder. Bu güzel ve akıcı senaryoya çok güzel ve dilden düşmeyecek müzikler eşlik eder.

Film protest ve muhalif bir müzikaldir. Amerika’nın Vietnam Savaşına dair politikasını eleştiren, savaş karşıtlığını, barışı ve aşkı hayatın temeline alıp işleyen bu film, ırkçılığa da karşı durur.

1960’ların hippi ruhunu, çiçek çocukların özgür yaşamı, dansları ve müzikleri ile bize yansıtır.

Dönemin savaş karşıtı olan hippi gençliğinin, uyuşturucu ve seks anlayışı ile Vietnam Savaşı filmde, savaşa gerek duyulmadan anlatılır.

Vietnam savaşı döneminde
Amerikan yönetimi Vietnam’ı kaybetmemek için daha çok askeri savaş alanına sürüyordu. Bu nedenle ülkeye sayısız asker ölüsü, ceset torbalarıyla geri dönüyordu. Savaş gazilerinin pek çoğu ise döndükten sonra intihar ediyordu. Savaş gazileri, çocuklarını savaşta kaybetmek istemeyen aileler ve üniversite öğrencileri sokak gösterileri yaparak bu durumu protesto etmekteydi.

Vietnam’a gönderilen askerlerin ezici çoğunluğu Afro-Amerikalılardan oluşmaktaydı. Amerika burada da son derece ırkçı bir tutum içindeydi. Bu durum da halkın sokaklara dökülmesine yol açtı. Ünlü boksör Muhammet Ali’nin “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” diyerek savaşa gitmeyi reddetmesi ve Martin Luther King’in “Bir hayalim var”dediği konuşması da halkın protestolarını desteklemiştir.

Filmde, mesajlar genelde şarkılarla verilmesine rağmen siyahi vatandaşlara karşı yapılan haksızlığa müziksiz, direkt bir tepki verilmesi çarpıcıdır.

Amerikan sisteminin Vietnam’a zorla gönderdiği askerlerin, ceset torbaları ile ülkelerine geri dönüşü her kesimin tepkisine neden olur.
Sadece siviller değil, savaştan bunalan ve Vietnam’da savaşma sebeplerini sorgulayan askerler de sessiz direniş eylemleriyle, barış mücadelesini savaş meydanına taşırlar. Filmde bu askerlerin de savaş karşıtı düşüncelerine yer verilmistir.

Film, Vietnam’da savaşmak için askere alınan, hiçbir şeyden haberi olmayan, küçük kasabasından askere çağrılmış bir genç olan Claude’ un, Hayd Parkta asker kaçağı hippi gençlerle yolunun kesişmesiyle başlayan olaylar etrafında gelişir.
Bir yandan da savaş devam ederken parkta at gezisi yapan bir burjuva kızına yardımcı olmasıyla başlayan, Sheila ile yaşadığı aşk anlatılır. Bu aşk etrafında da aynı zamanda sınıf farklılıkları irdelenir.

Claude, zamanı gelip Vietnam’a gittiğinde hippiler onu yalnız bırakmaz. Onu ziyarete gelirler. Bu ziyaret beklenmeyen bir şekilde Claude’nin yerine arkadaş grubundaki Berger’ın Vietnam’a gitmesiyle sonuçlanır. Filmin sonundaki mezarlık sahnesi ise ruhunuza dokunur.

Bu filmle birlikte ilk kez kamera karşısına geçmiş olan oyuncular şimdi sinema tarihine geçmişlerdir. Filmin başrollerinde John Savage, Treat Williams, Beverly D’Angelo ve Annie Golden oynamıştır.

Filmde ki müzikal sahneler insanın aklından çıkmayacak kadar güzel işlenmiş.
Milos Forman bu konuda oldukça başarılı. Yönetmen “Mozart” filmiyle de en iyi film oscar ödülünü almıştı.

Bu film, biraz kara komedi, bolca müzik ve usta oyuncuların performansı ile kaliteli bir film izledim dedirtiyor insana.

Görkemli, neşeli sinematografik bir yapıt. İzlerken bir saniye bile sıkılmıyorsunuz.
İyi seyirler.