Suriye’de Oyun Bitti!

Şah-Mat

Nazım Tokşen
269 views

 

Bir devir daha kapandı. Suriye’de yeni bir dönem başlayacak. Beşşar Esad için zor ve sancılı bir dönem başlıyor. Bundan sonraki hayatını nerede geçirir bilmiyorum ama onun için ilk güvenli adres kesinlikle Rusya olacaktır.

 

Suriye’de sekiz yıl aradan sonra 27 Kasım sabahı erken saatlerde Halep ilinin batı kırsalında bir yıldırım saldırısı başlatan cihatçılar sadece birkaç gün içinde Şam’ın kapılarına kadar dayandılar. Şam kuşatılmıştır ve bu kuşatmayı yarmak neredeyse imkansızdır. Suriye ordusu savunma hattı kurduğu her yerde tutunmak için yoğun bir mücadele içerisinde değildir ve bu şartlar altında karşı saldırıya geçmek neredeyse imkansızdır. Suriye sahasından gelen her haber ve video görüntülerini derinlemesine analiz etmeden bir şey yazmak doğru olmadığından neredeyse her haberi birkaç kaynaktan doğruladıktan sonra yorum yapabiliyorum. Sahadan gelen görüntüler ve savaş raporlarına baktığımız zaman Esad tarafının kazanmasının artık imkanı ve ihtimali kalmamıştır. Umutsuzca ve çaresizce bekleyen bir Şam halkı var.
Hayatımın Hiçbir alanında ortaçağcılara, Şeriatçılara, İhvancılara ve Mollolara güvenecek kadar saf olmadım. Bugün HTŞ’nin söylemleri sadece kulağa hoş gelmektedir, gerçekliği yoktur. Şeriatçıların süslü laflarına inananların geçmiş dönemleri araştırmasını öneririm. Onlarla iş birliği yapanlar ve onlara inananlar güç dengeleri değiştiğinde kendilerini bir mezar çukurunda bulurlar ama iş işten geçmiştir. Tarih önümüzdeki en büyük rehberdir. Ne Htş, Ne Hamas, Ne de İranlı Mollolar masum değildir.

Suriye’deki cihatçıların İktidarı ele geçirince neler yapacaklarını az çok tahmin ediyoruz değil mi? Esad, için yeni bir dönem başlayacak ve bu süreçte bol bol düşünecek yaptıklarını, yapmadıklarını, yapamadıklarını, geç kalışlarını.

Oysa ki tarih sahnesi birçok olaya ve döneme tanıklık etmiştir. Lider olmanın en önemli yanı böyle zamanlarda vereceğiniz tepkilerle belli olur. Sizi lider yapan olaylar karşısında göstermiş olduğunuz reaksiyonlardır. Bugün cepheler hakkında yazmayacağım. Çünkü yazmaya değer bir şey bulamıyorum. Korkak subay kadrolarını mı yazayım? Ya da tek bir kurşun atmadan kaçan askerleri mi yazayım? Yoksa cihatçılara teslim olan askerlere mi yazayım? Bu durumu tersine çevirecek ve bunun için hiçbir şeyini feda etmeyen teslimiyeti kabullenmiş generalleri mi yazayım?

 

Soruyorum şimdi Şam’da sıkışıp kalmış müslüman olmayan ya da müslüman olup sunni olmayan insanların yaşadığı umutsuzluk ve hayal kırıklıklarını nereye koyacağız? Halkını zerre umursamayan devlet yöneticilerine ne söyleyeceğiz? Zamanında yapması gerekenleri yapmayan Esad arkasına bakmadan ülkeyi terk edecek, geride kalan masum sivillere ne olacak? Geriye kaldı cevapsız sorular…

Suriye’nin başkenti Şam kuşatma altında kaldı. Kuşatmanın yarılabilmesi imkansız. Esad savaşı kaybetti. Suriye’de yeni bir dönem başlayacak. Milyonlarca göçmen evine döner mi sorusu hâlen cevapsız … Ama cevabı olan bir soru biliyorum asla cihatçılar ile yaşayamayacak insanlar kendilerine yeni yurtlar aramak için yollara düşecekler. Haritayı incelerseniz Cihatçıların eline geçmek istemeyen insanlar Türkiye’ye doğru yola çıkmayacaklardır. İnsanı bir koridor açılırsa ilk gidecekleri yer Lübnan’dır. Vatansız kalmanın acısını yaşama zamanı gelmiştir. Tarih sahnesi bir liderin daha bu sahneden silindiğini bizlere göstermiştir.
Afganistan’dan sonra Suriye’de en gerici güçlerin eline geçmiştir. Dünya, uzun zamandır kötülerin egemen olduğu bir yerdi. 21.YüzYılda değişen hiçbir şey yok.

O zaman son sözü Afgan Yazar Khaled Hosseini söylesin…

“Afganistan’da çocuk çok ama
çocukluk yok”

Dünya da öyle değil mi ?
İnsan çok ama
“insanlık” yok.