Kötü siyasa kararları ve yükselen enerji fiyatları halkı öfkelendirdi.
Bu hafta Alman iktisatçılar arasında sınai gaz tüketiminin %20 düştüğü haberlerinin tetiklediği neredeyse bir kutlama havası vardı -bu, birkaç ay önce olanaksız görünen bir şeydi. Bu talep yıkımını olumlu olarak değerlendirirseniz, gerçekten kutlamak için bir neden var: Alman sanayi siparişleri düşmeye devam ediyor ve üretimini yarıya indirmeyi planlayan alüminyum üreticisi Speira ya da iki yüksek fırını süresiz olarak kapatacak çelik üreticisi Arcelor Mittal gibi ağır sanayiler üretimi azaltıyor ya da durduruyor.
Bununla birlikte, iktisatçıların balonunun dışında, Alman halkı daha az iyimser. Yeşiller Başbakan Yardımcısı Robert Habeck, popüler bir Alman talk şovuna verdiği feci bir röportajda, Alman şirketlerinin iflas tehdidi altında olmadığını, sadece bilinmeyen bir süre için üretimi durdurmak zorunda kalabileceklerini belirtti. Pek çok Alman siyasetçi ve gazetecinin zihninde, yoğunlaşan krize yaklaşım, sanayiyi kapatmak, (şirketlere) kurtarma paketleri ve (halka) yardım sağlamak gibi görünüyor. Onlara göre, Ukrayna’daki savaş bittiğinde, işler Rus işgalinden önceki status quo ante [önceki duruma] dönecektir.
Bu tutum Berlin’de birçok hüsnükuruntuya davet etti. Halkın yoğun baskısına rağmen, nükleer enerjinin aşamalı olarak durdurulması, kalan üç nükleer santralden ikisinin acil durumlar için Nisan 2023’e kadar “yedekte” tutulmasına yönelik saçma hüküm de dâhil olmak üzere gündemde kalacak. Başka bir deyişle, Almanya şimdi nükleer santralleri beklemede tutmak için para ödeyecek ve aynı zamanda elektrik üretmelerini de önleyecek. Komşu Macaristan, Rus nükleer sanayii yaptırımlardan muaf olduğu için Avrupalı şirketlerin yardımıyla değil, Rus enerji devi Rosatom’la iki yeni nükleer reaktör inşa ediyor. Ve Avrupa ağır sanayisinin durması nedeniyle meseleleri daha da saçma hale getirmek için, AB şimdi Rusya’dan önceki yıllara göre daha fazla alüminyum ithal ediyor.
Bu konuların nasıl ele alınacağına dair uzun vadeli planlar yok: nükleer enerjide ne kırılma ne de önemli bir genişleme planlanmadı ve tüm umutlar ABD’nin Avrupa’yı LNG yoluyla kurtarması yönünde. Kıta ve onun en önemli iktisadî oyuncusu Almanya, sanayinin büyük bir bölümünü kapatıp istediği zaman yeniden açmayı gerçekten göze alabilir mi? Bu, iktisat bölümlerinde ve parti bürolarında işe yarayabilir ama bu koşullar altında hiçbir ticari girişim plan yapamaz, bu nedenle ya ayrılır ya da tamamen kapanırlar.
Berlin’in hareket tarzına yönelik eleştirilerin kamuoyunda daha fazla ortaya çıkmasıyla birlikte Alman hükümeti üzerindeki baskı artıyor. Hâlihazırdaki anketlere göre, Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Hür Demokratlar koalisyonu artık çoğunluğa sahip olmayacakken, sol ve sağ uçtaki partiler yukarı doğru sinsi sinsi ilerliyor. Kısa bir süre önce Habeck ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un kişisel çekiciliği sayesinde anketlerde üst sıralarda yer alan Yeşiller aşağı kayıyor -en karizmatik siyasetçi bile küçük işletmeleri ve haneleri ezen hızla yükselen enerji fiyatlarının yanı sıra gıdadan tuvalet kâğıdına kadar her şey üzerindeki enflasyonist baskıları telafi edemiyor.
Bazıları krizin zirvesinde olduğumuzu tartışıyor ama bu sadece başlangıç. Hâlihazırdaki eğilimler devam ederse, Avrupa hükümetleri mutsuz bir halktan gelen baskılardan payını almaya başlayacak.
Kaynak: Bu yazı 8 Eylül 2022’de, https://dunyadanceviri.wordpress.com‘ da yayımlanmıştır.