Dilimde eski bir şarkı ile uyandım bugün.
Hani genç kızlıkta bağıra bağıra söylenir ya
Uzayan gece ve kısalan sabahlar boyu.
Makyaj yapmadım evden çıkarken
Sevdiğim böyle de seviyorsa beni
Az biraz çirkin, gözler şiş, soluk ten
Vardır bir hikmet dedim bunda da.
Öyle asi öyle asiyim ki …
Kısa bir es verdim isyana
Hep kanlı bastırılır isyanlar ya
Biraz başım tuttu kan kokusundan.
Çünkü sosyal hayvanlarız ,el mahkum
Kaçacak bir mağara kalmadı ,sinecek köşeler
Sesim, soluğum içime kaçtı.
Mor bir etek giysem bugün
Bir de siyah bir yüksek topuklu
Her taşa değdiğimde inletsem
Sarssam kış uykusundaki yürekleri.
Sevdiğim,uzun boylum, derin gözlüm
Kollarına alsın istiyorum bugün beni.
Kolumu bacağımı kıvıra kıvıra ,
İnce boynumu çevire çevire,
Platin sarı saçımı çeke çeke ,
Ve hatta elyafımı etrafa saça saça ,
Aşk oyunları oynasın istiyorum bedenimle.
Ve tehlikeli oyunlar …
Antika koca bir pikabı kucaklayıp,
Aşırasım var antika dükkanından.
Koca göbekli sahibine sırıtıp,
Bacaklarım yansın koşup kaçarken
Ve ciğerlerim patlasın istiyorum.
Saygısız bir sokak serserisine
Yumruk atmak istiyor gönlüm bugün.
Hani bir zalim tekmeler ya
Bir mazlum, cılız sokak köpeğini.
Aynı tekmeleri geçirmek istiyorum
Kafasına, karnına, apış arasına.
Oysa ben şimdi ne yapıyorum dersin
Küçücük odamda oturmuş ,
Sabah kahvemi içiyorum.
Radyoda İbrahim Tatlıses söylüyor.
Bir küfür savuruyorum boşluğa.
Hanımkızcılık oynuyorum bugün de.
Amirimin emirlerini ezber ediyorum.
Ve üç kuruşluk maaşımı hesaplıyorum.
Diyorum bu ay da ölmedik şükür
Emekli Mehmet Amca’nın sıkıcı sesiyle.
Sürünmeye devam , ruhlarımızı aşındırmaya
Ne gelir elimden derseniz
Bu dünyanın gelmişine, geçmişine
Dar yüreklere, eril diyarlara
Mide bulandıran siyasete, siyasiye
Kadına, gönüllü köleliği öğütleyen öbür kadına
Aç kediye dürümünün ucundan bir parça
Koparmayan, kirli önlüklü lokantacıya
Merhaba demeyi, gülümsemeyi bilmeyen
Yontulmamış , saygı fukarası insanlara
Ya bir çektirin gidin de tepemden
Sağımdan, solumdan, gönlümden
“En azından şiirimi bitireyim” diyorum .
Önceki