Emeğin Serüveni 2 Yaşında

Murat Bulut
851 views

Çalışanın, üretenin alın teri, tahayyüllümüzdeki ve simgesel anlamıyla emeğin değerini hatırlatır bize. Emeğin göstergesi alın teri, aynı zamanda bir onurdur. Ve yine kendi emeğiyle var olanlar, bencilliğe kaçmadan, kimseye muhtaç olmadan, kimseye el avuç açmadan tabi ki belli bir yardımlaşma düzeni içinde onurlu yaşayarak özgürleşirler.
Emeğin değerini bilen, kendi emeği ile geçinen ve paylaşımı düşünen insanlar, zihinsel anlamda gelişmiş, kültürümüze göre hangi yaşta olursa olsun olgunlaşmış kişilerdir. Kendine yetmeyi bilen insan lüzumsuz ve gösterişli ürünlere boş emek ve zaman harcamaz. Kendine yabancılaşmaz. O alın terinin nasıl çıktığını idrak edebilen kafa, kol emekçileri bugünlerin meşhur lafıyla başkasının emeğine “çökmenin” nasıl bir cahillik ve bencillik olduğunu anlayabilirler. Tabi ki bu idrak emekçilerin zihinsel anlamda gelişmesiyle de ilgilidir. Çünkü emekçi olup, alın terinin anlamını anlamayan insanlar, fırsatını bulduklarında hem kendi sınıfına hem emeğin değerine ihanet ederler. Nazım Hikmet’in dediği gibi; “Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.”
Ez cümle emeğin değerini bilenler, bu değerin serüvenini anlayanlar, deryayı dahi iyi anlayacak, zamanı daha iyi değerlendirecek ve gereksiz emek harcamayacak, ihtiyaç duydukları ürünler, hizmet üretimi ve kendi gelişimini sağlayacaktır. Bu anlamda gelişen bireyler özgür toplumları yaratacaktır. Umudumuz ve dünyanın selameti bu kişilerin etkin olmasına bağlıdır.
Evet, Emeğin serüveni dergisi 2 yaşında. İşte yukarıdaki satırlarda yazdığım değerler benim bu dergiyle organik bir bağ kurmama sebep oldu. Bu dergi bir şeylerin değişimi ve gelişimi için umut veriyor. Farkındalık yaratıyor. Yazarların yazdıkları ve değinilen konular ilgi çekici. Takipçilerinin her geçen gün arttığı Emeğin Serüveni Dergisinin ilerleyen zamanda daha geniş kitlelere de ulaşacağına ve topluluklara katkı sağlayacağına inanıyorum. Derginin bir derdinin olması, yani toplumun sorunlarına, haksızlıklara karşı duyarlı olması, kültür ve sanatın gelişmesi için çaba harcaması ve bu konuda samimi olması en umut verici durumdur. Bende dergide yazarak, bu çabada küçükte olsa bir katkıda bulunmaya çalışıyorum. Takipçilere bir şeyleri sunabiliyorsak, bu bizim için çok değerli ve oldukça mutlu edici bir durum. Derginin bugünlere gelmesinde katkıları bulunan Nazım Tokşen ve Gamze Güven, Yazarlar ve derginin işleyişinde emeği geçen arkadaşlara ve dergiyi takip eden okuyuculara selam olsun. Nice yıllara…