Dergicilik meşakkatli bir uğraştır, onun çocuk gibi büyümesini görürsünüz. Ayakları üstünde duracak mı yürüyecek mi bilemezsiniz, ellerinden tutup ayakları üstünde durmasını sağlamak ve yürüyüşünü görmek en büyük mutluluğunuz olur. Ürettiğimiz düşünceleri yazıya dökmek ve bir karşılığının olduğunu görmekten de aynı derecede mutlu oluruz.
Ülkemizin geçtiği süreç, gericiliğin ekonomik ve siyasal olarak zirve yaptığı bir anın tarihselliğine damga vuruyor. Bu süreçte çok okuyan, yorum yapan, tartışan bir gençliğin hayalini kuruyoruz. Düşüncelerini bilgi ile beslemiyorsan zekânın hayat ile ilgili sunum yapmasını beklemen hayalperestlik oluyor.
Hap gibi yutabileceğin bilgi dağarcığı sadece filmlerde olur. Bir kitap okuyayım, dünyada üretilmiş bütün bilgiye sahip olayım diye bir “şey” yok. Emek vermek sadece amelelik ya da maden işçiliği değildir. “Bilgi” de emek ile üretilen bir sonuçtur.
Emeğin Serüveni Dergisi çıktığı yolda eksiklerini tamamlayarak ve niteliğinden taviz vermeden macerasını sürdürüyor. Eksikleri vardır ve olacaktır. Hiç bir dergi ilk çıktığı gibi devam etmez okuyucunun talepleri olacaktır doğaldır. Buna göre gelişme göstermek, talebe cevap vermek değişimi gösterse de ideolojik körlüğe yakalanmadan sunulmalıdır.
Birçok konudaki yazıları güzel olsa da şiir ve öykü dalında da biraz daha yer açılmalıdır, çünkü öykü kısa metrajlı film gibi konuyu hızlı anlatabilir, iyi bir öykü geniş bir romandan daha çok anlatabilir.
Şiir edebiyatın en elit anlatımıdır, bir kaç kelimesi bazen bir külliyata bedeldir.
Emeğin serüveni dergisi adı gibi emek ile üretilen sınıfının yanında adım adım yürümeye devam edecektir. Sınıf düşmanlarını teşhir edecek, emekçi kitlelerin algısını geliştirecek makaleler, öyküler, tarih, kaliteli film ve kitap tanıtımları ile devam edecektir.
Süre gelen çizgisinden taviz vermeden sadece sınıfına aidiyet hassasiyeti taşıyarak, kendine özgü tarzını koruyup gelecek yıllara taşımaya da devam etmelidir.
Yazı bilimi Sümerler de gelişirken, tarihe yani geleceğe bir şeyler bırakmak ve bilginin çoğalması için üretilirken efsaneler ( Gılgameş) öyküler ve insani yaşamlarını tabletlere dökmüşler. Bizler de farklı bir şey yapmıyoruz, tarihe yaşadığımız serüvenlerin ayak izlerini bırakıyoruz.
Tarihe tanıklık ediyoruz.
Yazarlar çeşitli konularda yazı yazsalar da asıl görevi döneminin tanıklığıdır.
2. yılında Emeğin Serüveni Dergisine daha güzel yarınların umudunu taşıması adına selam olsun.