World War III (III. Dünya Savaşı)

Enternasyonalist Tavır

Hayati Uçar
889 views

Emperyal düşleri olan ülkeler kendi insanlarının ölümünü trajedi olarak reklam panolarında sergiler ve bu algıyı stratejiye çevirirler.
İsrail’in savaş stratejisi Amerika, İngiltere ve Fransa ile ortak bölgede hakimiyet kurmak ve vaad edilmiş topraklar adı altında asya da büyük İsrail devletinin sınırlarını genişletmek var.
Bu 100 yıllık bir plan.
Büyük Ortadoğu projesi bu plan ekseninde oluşturulmuş, lokal bir proje olan bu düşünce global bir duruma evrilmiştir.

Ülkelerin kendilerini koruma, pazar yaratma ve saldırı girişimi ayrıca işgal projeleri kuruldukları andan itibaren oluşturulur.
Güç dengeleri değiştiği an pozisyon alır karşı tarafın zaaflarını kullanarak ekonomik yaptırımlar ve yayılmacı politikasını ortaya koyar.

İsrail’e yapılan Hamas saldırısı 7 Ekim öncesi mossad kaynakları tarafından olacaklar bilininiyor ve tahribat ölçejlerinin hesabı yapılmıştı.
Oysa savaş ve yıkım öngörülemez sonuçlara gebedir.
Bunun en güzel örneği 2. Dünya savaşı sonucu japon’ya ya atılan atom bombası ve sonuçlarıdır.
İsrail savaş komisyonu, Amerika’nın 11 Eylül’lü ile aynı mantığı kullanmış kendi halkını öldürerek Hamas’a saldırıyı meşru hale getirmiştir.
Kendi halkına öyle bir şey göstermeliydi ki çocukları savaşa seve seve gitmeliydi.
Karşı taraf şeytan gösterilmeli gelecek ölümler halk tarafından onaylanmalıydı.

Nasıl saldırı olacağı karşı tedbirler ve festivaldaki katliam organize edilmişti.
(Ben bu yazıyı yazdıktan sonra İsrail helikopterinin festival alanında “Hamas militanlarını diğerlerinden ayırt edilmediği için” herkesin öldürüldüğü görüntüler çıktı ortaya.)

Gençlik festivali çölde yapılan bir aktivite ve çoğu dünyanın birçok ülkesinden gelen gençler yani kolay harcanabilinir ve kamuoyuna oluşturan bir olay olarak dünyaya Yahudi medyası ile sunuldu.

İsrail yarattığı yapıyı iyi tanıyor, Hamas Amerika ve İsrail’in oluşturdu bir radikal hareket.
Peki bunu neden oluşturduğuna gelirsek.
FKÖ savaşçı bir taraf olsaydı İsrail’in istediği gibi yayılmacı politikası için karşı bir sebeb olabilirdi.
Yaser Arafat bunu görmüş ve uluslararası ilişkiler içinde mağduriyeti ona Filistin davasının haklılığını gösterecek alan yaratmıştı.
Karşısında barışçıl bir politika gören İsrail saldırıları için sebeb yaratmak zorundaydı.

Hamas bu anlayışın üstüne kuruldu.

Hamas militanları Filistin yönetimini tanımlayıp kendilerine Gazze bölgesin de devlet olarak görmeye başladı.
Gazze’ye İsrail saldırıları her zaman yeni topraklar ve yayılmacı politikasına zemin sağlamıştır.

Bu çatışmaların sertliği planlanmış bir tavırdır.
Hamas ne oldu da bu kadar sert mücadeleye girdi diye sorarsanız.?
Burada devreye İran giriyor.
İran’la ilişkiye giren Hamas kendi Öz’üne dönerek ( kuruluşundan bu yana birçok Filistin Kurtuluş örgütü tarafından insan öldürmüştür.) Ümmet ve vatan politikası gütmeye ve İsrail politikasının kendini yani Gazze bölgesini tamamen yok etmeye hazırlandığını düşünerek yeraltı tünelleri, füzeler yiyecek ve içecek hazırlıklarına girmiştir.

İran bölgeyi dizayn etmeye çalışıyor, bunu yaparken Rusya ve Çin ile birlikte çalışıyor.
Burada emperyalist çıkarlar çatışıyor.
Sıçramalı gelişen ekonomi ve silah sanayi de dengeleri bozdu.
Türkiye bile ileri de olabilecek savaşlar için tedbirler almaya başladı.
Dünya’da yeniden ülkeler arasında ittifaklar oluşmaya başladı, çıkar ilişkileri düşman ülkeleri bile bir araya getiriyor
Petro doların arkasında olan Suudi Arabistan, Rus ve Çin işbirliğine göz kırparak dengelerinin bozulabileceğini gösterdi.
Burada bir tehlikeli dengeden bahsedelim.
Petro-Dolar, petrol satışlarından elde edilen gelirlerin ve bunun sayesinde doların dünyanın yerel parası olmasını sağlayan oluşum. Petrol, doların güvencesi olarak altın yerine kullanılmış ve ortaya petro dolar çıkmış dünyada ticaretin kullanım değeri olmuştur.
Peki doların güvencesi Suudi petrolü arkasından çekilirse ne olur. Dolar sadece kağıt parçasına dönüşür. Rusya ve Çin Yeni bir parayı dolaşım olarak piyasaya sürmeye çalışıyorlar. Bu gerçekleşirse batı yani Avrupa ve Amerika ekonomilerinin yıkımı demek.  Yani kapitalizmin bunalımı dünya savaşını tetikler. Tabi ki bu dünya savaşı için tek neden değil.
Yüz yıllık hesaplar, emperyalistlerin çıkar çatışması, enerji alanlarının yetersizliği insan nüfusunun fazlalığı, temiz Su kıtlığı ve gıda üretim alanlarının yetersizliği.

İsrail Savaşı’ndan bir üçüncü dünya savaşı çıkabilir mi.?
Bu kadar karamsar olmamak lazım fakat bu yukarıda saydığım olumsuzluklar için bir kıvılcım yeter.
1. Dünya Savaşı’nın nedenine bakarsanız bir Sırp militanı Suikastı olarak görülür.
28 Haziran 1914 tarihinde Saraybosna’da gerçekleşen Arşidük Franz Ferdinand’ın suikasti, savaşın tetikleyicilerinden biri oldu. Bu suikast, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Sırbistan’a savaş ilan etmesine neden oldu.
Bu olay 1. Dünya Savaşı’nı ateşledi olarak tarihe geçer.
Oysaki Dünya’nın yaşadığı ekonomik krizler ve ittifak içine giren güçlü devletler, paylaşım savaşları ( Osmanlı’nın topraklarını paylaşımı)
Milliyetçilik ve ulus devlerin ortaya çıkması İngiltere ve Amerika da işçi ayaklanmaları ve grevler yeni pazarların edinilmesi asıl savaşın nedenleridir.

2, Dünya savaşı yine birebir aynı sebeblerdir, sıçramalı ekonomik gelişmeler Almanya’nın kapitülasyon sömürüyü kabul etmemesi ve gelişen milliyetçilik akımının enerjisini gelişen silah sanayii ile birleştirerek yeniden emperyalist paylaşım isteyen süper güç olduğuna inanan ülkeler Almanya, Japonya, İtalya ve İspanya gibi ülkeler birleşerek dünya pazarlarına göz dikmislerdir.

Almanya’da gelişen silah sanayisine diğer ülkeler tarafından neden izin verilmiştir. Kapitülasyon borçları olan bir ülke de silah üretilemez. Amerika ve İngiltere buna Almanya’nın Sovyetler birliğine saldırması adına göz yummuş fakat büyük bir hataya düşmüştür. Neyse ki 2. Dünya Savaşı’nın sonuçlarını biliyoruz.

Ukrayna savaşı Ortadoğu’da savaş ve savaş hazırlığı. Çin’ sınırların da bulunan birçok ülke ile husumet ve küçük çatışmalar
Beyaz çin olarak bilinen Tayvan adasının kendisinin olduğunu iddia etmesi ve uçak gemilerini göndererek taciz etmesi ayrıca Amerika ile birbirine gövde gösterisi. Geleceğin süper gücü olarak gösterilen Hindistan ve Çin sınırında gerginlik.
Pakistan ve Hindistan kaşmir gerginliği.

Bu arada Afrika ülkelerinde uyanış ve Fransa’nın 3 ülkeden çıkarılması ve ortak devlet girişimleri Burkina Faso, Nijerya, Mali. Fransa Emperyalizme karşı ilk defa bu kadar güçlü tepki verilmiştir. Bütün bu saydıklarımdan hangisi 3 Dünya Savaşı’nın kıvılcımını ateşleyecek.

3. Dünya savaşı tam bir kıyım savaşı olacak öyle eskisi gibi cephe savaşları gibi karşılıklı düzenli orduların birbirine top, obüs ve tank savaşı gibi olmayacak.
Sinsi bir teknolojik savaş bekliyor dünya’yı birçok ülke elinde tanıttığı ve gizli ürettiği silahlar mevcut.
Yani sürpriz silahlar en güçlü donanımlı ülkeleri hezimete uğratabilir.
En basit silah en tehlikeli silah olabilir.
Hamas’ın kendi ürettiği taşınabilir RPG roketi İsrail’in 40 milyon dolar değerindeki tank’ını patlatarak işlevsiz hale getirebiliyor.

3.Dünya savaşı hantal ağır silahlardan mobil, basit etkili seri kullanımlı daha yıkıcı ve ölümcül silahlarla yapılacak.

ENTERNASYONALİST TAVIR
Burada ivedilikle Enternasyonalist  bir tartışma başlamalı. Enternasyonalist  bir devrimci ordu kurulmalı ve ülkelere alternatif bir yönetim sunulmalı.

Dünya emekçi sınıfların tavrı ne olacaktır?

Emperyalizme karşı nasıl bir karşı duruş uygulamalıyız?

Burada doğacak ulusalcı, vatansever ve milliyetçilik akımları ile işbirliği olabilir mi?

Bölgesel tavır mı ( savaşan bölgeler) yoksa enternasyonal tavır mı hayata geçmesi gerekiyor?

Son Olarak Sizce

Ne YAPMALI ???