Sanki Amerika ve İsrail bu durumu istemiyormuş ve Türkiye kendi “terörist” örgütünü barış’a zorlayarak iki tarafında taleplerinin karşılanacağı bir sonuca gelmişlerdi. Yani Suriye’de bir bölümünün Kürt devleti olacağı Irak’ta zaten bir Kürt Barzani devleti varlığı. İran’da PJAK hareketi bir devlet oluşumunda olmasa da “sönümlenmiş bir hareket sonuçta’ ama istendiği an altını doldurulabileceği ve İran’a karşı savaşılacak bir konuma getirileceği bir oluşuma sahip. Bunların üst yapısı KCK Kürt Devleti’nin kurulması amaç olarak ideolojisi hala devam etmektedir. Türkiye’de bir diktatörlük yapısı mevcut Güneydoğu’da ve İstanbul gibi belediyelerde Kayyum ataması sadece Kürt hareketinin oluşumuna karşı bir tavır değildir. Bu belediyelerin gelirleri rant usulü diktatörlüğün amacına hizmet için kullanılır. Yani diktatörlük elindeki ekmeği kürt halkına yedirmek istemeyecektir. Yasallaşan Kürt hareketi parlamento çatısı altında ulusal amaçlarına hizmet edecek kanunların çıkmasını talep edecek tabi bunun için demokrasi ve hukuk gerekmektedir, oysa bu topraklara bu tür şeyler lükstür. Yıllar önce bir istihbaratçının söylediği bir laf vardı. “Eğer Cumhuriyet yıkılacaksa bunu CHP eliyle yaparlar. Eğer Kürdistan kurulacaksa bunu milliyetçi bir parti eliyle yaparlar” Bugün bu durumu özetleyen en güzel kelime.