Mendilim Düşecek, Öyle Mi?

Yakub Sarıoğlu
620 views

O sur ülkesinden beriye
Ne çok kez yaşanan bir düşüştü

Onlar surların dışında kalmıştı
Çarçabuk güneş toplarlardı
Kar eritip, kan rengini yumuşatırlardı

Dört tepe, denizde, gülde ve kırlangıçta
Yedi iklim yedi renge bezenen
Nilüfer koklayıp
Kaburgasında bir başak sancısıyla gezinen

Yani surların ucuna mendil bağlayıp
Gidemeyenlerden arta kalan
Kalanların ardından bir ben topladım

Suskun bir taş kıpırdadı içimde
Gülde ve kırlangıçta sonra

Toz yüklü bir pazar yeri öter
Tezgahları toprak bilen yasemin çiçeği
Yaşamak defneler gibi uzun ömürlü
Siz önceleri yaşamayı sevgilerden ayırırdınız

Ne öğrettiyse bu sur taşları herkese
İçimin duvarlarını tamamladım ben de
İçimin duvarlarına oturttum bu taşları
Bu öykü dünya huzursuzluğu

Yani, düşemem bağlıyım taşıma
Geçtim surlardan, savaşlardan, aşklardan
Eskittim gülleri, tarihleri, nicesini

Taşa verdim diye mendilimin rengini
Mendilim düşecek, öyle mi?