Rauf- Hazır mısın?
Leman- neye?
Rauf- Yaşam Kavgasına…
Filmin önemli bir repliği ile başlayalım istedim, çünkü bu filmi izlerken ülkemiz işçi sınıfının yıllardır süregelen yaşam kavgasına tanıklık edeceğiz. Emeği ile geçinmeye çalışan işçilerin yaşadığı dram, ajitasyona kaçmadan, çok açık ve keskin bir şekilde anlatılır bu filmde. Bir yandan da polisi canlandıran Leman üzerinden, düzenin bekçisi polis ele alınıp, sorgulanır.
İşçi sınıfının mücadelesine ışık tutan ve düzenin çarklarının işçi sınıfını nasıl sömürdüğünü anlatan politik bir filmdir. Filmde 12 Eylül faşist darbesinden sonra yaşanan işsizlik sorunu anlatılır ve çalışma yasasının eleştirisi de yapılır.
Dram- politik türde bir filmdir.
Yapım Yılı: 1987
Yönetmen: Muzaffer Hiçdurmaz
Oyuncular: Tarık Akan, Cezmi Baskın, İhsan Yüce, Ferdi Akarnur, Kenan Bal
Başrolünde Rauf karakteri ile Tarık Akan’ın rol aldığı Çark filminde, fabrika işçilerinin insanlık dışı çalışma şartlarına karşı verdikleri mücadele ele alınmaktadır. Bir cam fabrikasında çalışan dört arkadaş, emeklerinin karşılığını alamayınca patronla çatışmaya girerler. Patron işlerin iyi gitmediğini, Rauf ve diğer çalışanlardan iki kişi dışında herkesi işten çıkaracağını söyler. Rauf bu teklifi kabul etmez. Bir süre sonra fabrikaya tekrar gittiğinde bütün çalışma arkadaşlarının kapı dışarı edildiğini görür. Bunu gören Rauf patronuna, arkadaşları içeri girmedikçe kendisinin de çalışmayacağını söyler ve işi bırakır. İşverenle girdikleri çatışma işçilerin aleyhine sonuçlanır ve fabrikanın kapanmasıyla birlikte kendilerini kapının önünde bulurlar. Rauf işsiz kaldıktan sonra karısı Leman çalışmak ister ve polis olur.
Atılan işçiler bir tersanede iş bulurlar. Yeni işlerinde çalışmaya başlayan işçiler bu kez de farklı bir sömürü düzeni ile karşı karşıya kalırlar. Çalışmaya başladıktan sonra, iş yerinde grev yapıldığını öğrenirler. Grev yapan işçilerden bir tanesinin Rauf ve arkadaşlarına iş yerinde grev olduğunu söylemesi üzerine Rauf iş yeri şefine “grev olan yerde çalışılır mı” der ve karşılığında aldığı cevap ise “şimdiki yasalar böyle, her şey özgürce” şeklinde olur. Bunun üzerine grevdeki işçiler ile karşılıklı dövüşmeye başlayan diğer fabrika işçilerini polis ayırmaya gelir. Çalıştıkları tersanede kaçak işçi çalıştıran patron, getirttiği diğer işçilerin imzalarını kullanarak hazırlattığı sahte belgeleri polislere göstererek, kaçak işçi çalıştırmadığını belgeler. Tersaneye çalışmak için yeni geldiğini ve patronun yalan söylediğini söyleyen Rauf ise polisler tarafından dışarı atılır.
Bu olayların yarattığı travmayla evine gelen Rauf, polis olan karısını görünce, tersanede nasıl kapı dışarı edildiğini ve bir an bunu yapanın da kendi karısı olduğunu canlandırır gözünde…
Bu dört arkadaşın çalışma yaşamındaki sonraki durakları ise Kazlı Çeşme’deki deri atölyeleridir. Denetimsiz, son derece kötü ve sağlıksız bir düzende çalışmasını sürdüren çocuk işçilerden biri olan Kerim burada kolunu makinaya kaptırarak yaşamını yitirir. Bu iş cinayeti üzerine fabrika işçileri haklı bir eyleme çıkar. Kerim’in cansız bedenini taşıyarak Kazlı çeşme sokaklarında yürüyüş yaparlar. Yürüyüşlerinde polis ablukaları ile karşı karşıya kalırlar. Rauf kafasını kaldırıp polislere baktığında aralarında polis olan karısı Leman’ı görür.
1980 sonrası sıkıyönetim döneminin işçilere olan yansımasını en etkili şekilde anlatan ender filmlerden biridir Çark… Film, cam işçiliğine, grev kırıcılığı ve İşçi Yasasına, deri atölyelerindeki denetimsiz ve güvencesiz çalışmalara kadar varan çok geniş bir açıdan, işçilerimizin hiç de iç açıcı olmayan genel durumunu gözler önüne serer. Rauf ve Leman çifti özelinden yola çıkarak da polis ve işçi sınıfı çatışmasını anlatır.
Filmin tüm oyuncuları çok iyi performans sergiler ancak özelikle Erol Demiröz ve Tarık Akan’ın bu filmdeki oyunculukları tam anlamıyla zirvededir.
Bu filmin çekilmesinden yirmi gün sonra Kazlıçeşme’deki deri işçilerinin greve gitmesi ve bu nedenle Kazlıçeşme’deki deri atölyelerinin kapanması da bir sinema filminin nelere, nasıl güzel gelişmelere sebep olabileceğini bize göstermiştir.
Vizyona girdiği dönemde çok az sinema salonunda yer bulabilmiş ve tüm patron-işveren sınıfını “rahatsız etmiş” olan bu filmi şimdi “rahatça” izlemenizi tavsiye ediyorum.
İyi seyirler.